Bağımlılık

Bağımlılık

BAĞIMLILIK

Kişinin, ruhsal ve bedensel sağlığına yada sosyal yaşamına zarar vermesine karşın, belirli bir eylemi yinelemeye yönelik önüne geçilemez bir istek duyma halidir. İnsan, doğası gereği acıdan kaçar, hazza yönelir.Haz duyduğu her nesneye, maddeye karşı bağımlılık geliştirebilir.Bazı maddelere bağımlılık geliştirme riski daha yüksektir.Bu maddelerin başında, sigara(tütün,nikotin),alkol(etanol, metanol), esrar (ot, joint), ecstasy, eroin,kokain, rohypnol, uçucu maddeler(tiner, bali), morfin vb. gelir.Her madde kullanan kişi bağımlı olarak tanımlanamaz.Bağımlılık bir süreç içinde oluşur.Kişi önce maddeyi dener.Ardından düzenli kullanmaya başlar.Bu şekilde kişide bağımlılık gelişir.Bu nedenle her madde kullanan kişiyi bağımlı olarak adlandırmak yanlış olacaktır.Bağımlılığın evreleri vardır.Ancak aşağıda yer alan evreler bütün madde kullananlar için geçerli değildir.Farklı seyir izleyen durumlar da olabilir.

  1. Hazırlık evresi
  2. İlk madde kullanımı
  3. Madde kullanmayı sürdürme
  4. İlerleme evresi
  5. Bırakma evresi
  6. Tekrar madde kullanmayı düşünme ( prolapse )
  7. Tekrar madde kullanımı ( lapse )
  8. Tekrar madde kullanmaya başlama ( relapse )

İnsan, doğası gereği acıdan kaçar, hazza yönelir.Haz duyduğu her nesneye, maddeye karşı bağımlılık geliştirebilir.

Psikiyatrik bozuklukların sınıflandırılmasına ilişkin DSM IV adlı kriterlere göre, bir kişiye bağımlı diyebilmek için, aşağıdaki koşullardan en az üç tanesinin olması gerekir.

  1. Tolerans gelişmesi  ( kullanılan madde miktarının aynı etkiyi sağlamak amacıyla giderek arttırılması )
  2. Madde kesildiğinde yada azaltıldığında fiziksel veya psikolojik yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkması
  3. Madde kullanımını denetlemek yada bırakmak için yapılan ama boşa çıkan sürekli çabalar
  4. Maddeyi sağlamak, kullanmak ya da bırakmak için büyük zaman harcama
  5. Madde kullanımı nedeni ile sosyal, mesleki ve kişisel etkinliklerin azalması yada tamamen bırakılması
  6. Maddenin tasarlandığından daha uzun ve yüksek miktarlarda alınması
  7. Fiziksel  ya da ruhsal sorunların ortaya çıkmasına ya da artmasına rağmen madde kullanımının sürdürülmesi

Kişi, madde kullanımına ayırdığı süreye ve enerjiye karşılık yerine koyma davranışları öğrenmelidir.

Nikotin, en yaygın kullanılan bağımlılık yapıcı maddelerden biridir. Sigaraya başlama yaşı,genellikle ergenliğin ilk evrelerine tekabül eder.Gelişmiş ülkelerde erişkin nüfusta kullanımı, %25 civarında seyrederken gelişmekte olan ülkelerde kullanımı %40-50 gibi yüksek düzeylere ulaşmaktadır.Erkeklerde, düşük sosyoekonomik durum,düşük eğitim düzeyinde ve orta yaş grubunda kullanım oranları daha yüksektir.Sigara içindeki nikotinin vücutta bağımlılık yaptığı bilinmektedir.Buna fiziksel bağımlılık adı verilir.Fiziksel bağımlılıkta kişi bağımlı olduğu maddeyi sadece öforik etkisi nedeniyle değil bedeninde zamanla gelişen bir takım fiziksel değişimlerin zorlaması ile kullanır.Kişi önceleri zevk için kullandığı maddeyi artık zorunluluktan kullanmaya başlamıştır.Fiziksel bağımlılık erken ve geç dönemde gelişebilir.Başka bir deyişle,kisi önceleri sigarayı keyif için içer ve herhangi bir fiziksel zorunluluk hissetmez.Ancak bir süre sonra kişi artık içmekten zevk almasa da sayıca artmış olan nikotin reseptörleri kişiyi sigara içmeye zorlar.

Nikotin’in MMS ( Merkezi sinir sistemi ) ve çevresel sinir sisteminde eşit derecede uyarıcı ve depresan etkileri bulunmaktadır. Nikotin alındıktan sonra, öfori, uyanıklık hafıza ve dikkatin artması ve sıkıntıdan kurtulma gibi etkiler oluşur.Nikotin yoksunluğunda görülen belirtiler ise; disforik yada depresif duygudurum, insomnia,irritabilite,anksiyete,konsantrasyon eksikliği,kalp atım hızında azalma,iştah artışı yada kilo kaybı olarak sayılabilir.En kuvvetli psikolojik bağımlık yapan maddelerdendir.Kişi, sosyal ve psikolojik  nedenlerle sigara içmeye başlar, zamanla psikolojik ve fizyolojik bağımlılık oluşur, kişi fizyolojik ve ruhsal doyumu eşleştirdiği için bırakmakta zorluklar yaşar.Tedavide asıl odaklanılan konu,psikolojik bağımlılıktır.Tedavisinde, bupropion,nikotin sakızları,bantları kullanılır.Azaltarak bırakmak yerine kullanımın birden kesilmesi önerilir.Bu süreçte terapi desteğinin, özellikle davranışçı tedavinin etkisi büyüktür.Kişi, madde kullanımına ayırdığı süreye ve enerjiye karşılık, yerine koyma davranışları öğrenilmelidir.Başka çıkma becerilerinin geliştirilmesi,yeniden madde kullanımına dönüşü önemli ölçüde azaltmaktadır.

Bağımlı olan yada bağımlı olma eğilimi olduğu düşünülen kişiye, madde kullanımından kaynaklanan somut problemler vurgulanmalıdır. Kişiyi, inkar ve savunmaya geçebilme, tedaviye direnç gösterme ihtimallerine karşı, bağımlı olarak etiketlemekten kaçınmalı, çözüm odaklı konuşmalı ve bir uzman yardımı alması konusundan yönlendirmeye çalışmalıdır.Bunların hiçbiri zorlama içermemelidir, kişinin kendi isteği ile başvurusu daha sağlıklı sonuçlar alınmasına yardım eder.Yapılabilecek en büyük yardım, kişiye farkındalık kazandırmak olacaktır.Ailelerin, çocuklar için, iyi örnek teşkil etmeleri önleme açısından önemlidir.Çocuklar, ebeveynlerinin dediğini değil, yaptığını yapma eğilimindedir.

Tedavi ve yardım için, sağlık kuruluşları ve devlet hastanelerine, bağımlılıkla mücadele eden derneklere başvurabilir.

Bağımlılıık,tedavi edilebilen bir hastalıktır!

Ve her şey , istemekle başlar…